Turkish (Turkiye)English (United Kingdom)

Ana Sayfa Haberler 2. TÜRKİYE – AVRUPA FORUMU MARDİN’DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

2. TÜRKİYE – AVRUPA FORUMU MARDİN’DE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

2. Türkiye - Avrupa Forumu 10-12 Aralık 2009 tarihinde Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM ve Mardin Valiliği işbirliği ile Avrupa ve Türkiye’den  yüzlerce kişilik delegasyon katılımı ile gerçekleştirildi. “Avrupa Bütünleşmesi ve Türkiye” başlığı ile gerçekleştirilen 2. Türkiye - Avrupa Forumu’na Türkiye’den TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil, Dışişleri eski Bakanı ve Avrupa Uyum Komisyonu Üyesi Milletvekili Yaşar Yakış, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Murat Mercan, Türkiye AB Karma Parlamento ve Anayasa Komisyonu Üyesi Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu, Mardin Milletvekilleri Yard. Doç. Dr. Cüneyt Yüksel, Gönül Bekin Şahkulubey, Mehmet Halit Demir, Mardin Valisi Hasan Duruer, Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve TASAM Başkanı Süleyman Şensoy’un yanı sıra çok sayıda milletvekili, büyükelçi, bürokrat, akademisyen ve gazeteciden oluşan Avrupa ve Türkiye  katılımlı 300’den fazla seçki delege ile gerçekleştirildi.

Resim Galerisi İçin Lütfen Tıklayınız

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, TÜSİAD Brüksel Temsilciliği, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Türk Hava Yolları başta olmak üzere çok sayıda sivil ve resmi kurumun kurumsal destek verdiği forum Brüksel’de yapılan AB liderler Zirvesi ile eş zamanlı olarak Mardin’de Atatürk Kültür Merkezi’nde icra edildi.

Üç gün süren 2. TürkiyeAvrupa Forumu’na Avrupa’dan Finlandiya Eski Başbakanı ve Avrupa Parlamentosu Üyesi Anneli Jaatteenmaki, Avrupa Komisyonu’ndan Alain Servantie, Avrupa Komisyonu Siyasi İşler Müsteşarı Diego Mellado, Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Özcan Mutlu, Alman Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili Bilkay Öney, Avrupa Parlamentosu üyeleri Jaroslaw Leszek Walesa (Polonya) ve Jelko Kacin’in (Slovenya) yanı sıra çok sayıda büyükelçi, bürokrat, akademisyen ve gazeteci katıldı.

ŞENSOY; AB KÜRESEL AKTÖR OLACAKSA TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR
TASAM Başkanı Süleyman Şensoy 2. Türkiye - Avrupa Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada dünyadaki güç sistematiğinin de batıdan doğuya doğru kaydığını, Asya’nın 21. yüzyıl için önemli bir güç merkezi olarak şekillendiğini gördüklerini belirterek, Türkiye’nin Asya, Afrika, Latin Amerika ve Karayipler’de güçlü olmasının AB için de çok kıymetli ve önemli olduğunu söyledi.

Türkiye’nin uzun süredir dış politikada birinci sırayı AB’ye verdiğini, diğer sıralara neyi koyacağını kendi ülke menfaatleri ve tecrübelerini harmanlayarak en doğru tercihi yaptığını ifade eden Şensoy, 21. yüzyılın güç dengelerinin ağırlığı açısından ilk çeyrek için mümkün olmasada sonrasının bir Asya yüzyılı olacağını vurguladı.  21.yüzyılın ilk yirmi yılında yapacağımız tercihler yüzyılın kalanında nerede olacağımızı belirleyecek diyen  Şensoy, küresel mali krizinin herkese çok şey öğrettiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ’’Küresel mali kriz, bize ve Avrupa’ya çok şey öğretti. AB mali krizin etkisiyle içe kapanma yaşıyor ve bir panik var. Kriz döneminde bir süre içine kapanma normal. Bunu atlattıktan sonra gerekli politikaları daha güçlü daha dinamik bu yeni derslerden tecrübe ettirilmesinde fayda var. AB’nin Türkiye’yi de içine alan genişleme sürecinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. AB’nin 21. yüzyılda küresel aktör olabilmesi için Türkiye’ye şiddetle ve hayati bir şekilde ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye tabi bunu büyük bir olgunluk içerisinde söylemeye devam edecek. Ama herhangi bir olumsuzluk halinde de yine reel politik sağ duyu içerisinde Türkiye’nin alternatifi yine kendisi olacaktır.’’

AB’NİN TAZE KANA, YENİ İŞ BİRLİKLERİNE VE GÜÇLÜ İNSİYATİFLERE İHTİYACI VAR
AB’nin geldiği noktada başarılı olduğunu düşündüğünü ancak bunun hem olumlu hem olumsuz anlamda değerlendirilebileceğine dikkati çeken Şensoy, AB’nin tüm dünyada bir antegrasyon modeli olduğunu diğer taraftan ’’Bu başarının getirdiği kriterler ve ortaya koyduğu Avrupa açısından sürdürülmesi mümkün olmayan refah parametreleri AB açısından bir sona da neden olabilir. AB’nin bu nedenle taze kana ve yeni işbirliklerine ve güçlü inisiyatiflere ihtiyacı var’’ dedi.Ayrıca son yıllarda meşruiyet zemini tartışmalı hale gelmiş olan Uluslararası Hukukun Avrupa Birliği eli ile sağlamlaştırılmasının ufukta gözüken büyük kaos ve çatışmaları önleyeceğini bu nedenle AB’nin bir küresel güç olmak zorunda olduğunu bunuda ancak Türkiye ile birlikte başarılabileceğini sözlerine ekledi.



PAKDİL; ASIL AMACIMIZ KENDİ İNSANIMIZIN REFAHIDIR

TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil ise Forum’un açılışında yaptığı konuşmasında 2. Türkiye - Avrupa Forumu’nun Mardin’de düzenleniyor olmasının son derece anlamlı olduğunu, farklı medeniyet, kültür ve inanç sistemlerine ait izlere kentin her köşesinde rastlamanın mümkün olduğunu belirtti.

Farklılıklara saygı duyarak bir arada yaşama kültürünün Avrupa bütünleşmesinin hedefleri ile de örtüştüğünü kaydeden Pakdil, Avrupa Birliği’nin hedefinin de daha geniş bir ölçekte demokratik değerler ve insan haklarına saygı çerçevesinde farklılıklarla bütünleşmek olduğuna değindi.

Pakdil, Türkiye’nin, Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya arasında sahip olduğu eşsiz konumuyla sadece Avrupa Birliği’ne, Kafkaslara, Balkanlar’a, Orta Asya’ya, Ortadoğu’ya değil, tüm dünyaya da barış, istikrar ve refah getirilmesine katkıda bulunabilecek potansiyele sahip olduğunu söyledi.

Türkiye’nin gerek devlet imkanlarıyla gerekse sivil toplum kuruluşları eliyle Afrika’dan Uzak Doğu’ya kadar dünyanın en ücra köşelerine ulaşabildiğini belirten Pakdil sözlerini şöyle sürdürdü ’’Türkiye’nin gücünü çok iyi anlamak gerekmektedir. Türkiye’nin içinde veya yanında olduğu bir kuruluş çok daha işlevsel hale gelecektir. Dolayısıyla Nabucco Projesi ile enerji alanındaki rolü pekiştirilen, komşuları ile sorunlarım diyalog içinde çözümleme konusunda büyük adımlar atan, bölgesel sorunlarda aktif roller alan bir Türkiye’nin, Avrupa Birliği ile küresel ve bölgesel konularda ortak yaklaşım içerisinde bulunması, Avrupa Birliği’ni de güçlendirecek ve dünya meselelerinde etkinliğim artıracaktır. Farklı inançtan, kültürleri buluşturarak, kaynaştıran ve bir arada özgürce yaşamalarını sağlayan bir uygarlığa sahip olan Türkiye bu potansiyeli ve dinamizmiyle AB’ye de büyük bir zenginlik ve güç katacaktır.

Türkiye, sadece bir aday ülke değil, aynı zamanda katılım müzakerelerine başlamış katılımcı bir ülkedir. Avrupa Birliği tam üyeliği, Türkiye için stratejik bir hedeftir. Yıllardır bir devlet politikası haline gelmiş ve bu anlayışla sürdürülmüş, üzerinde çalışılmış bir amaçtır. Bu sadece bizim bir dış politika yönelimimiz değil, aynı zamanda Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu, son derece önemli reform sürecinin de bir çerçevesini oluşturmaktadır. Biz AB’nin değerlerini evrensel ortak değerler olarak görüyoruz. Asıl amacımız, AB üyesi olmanın ötesinde, kendi insanımızın layık olduğu evrensel ortak değerler sistemine ulaşması, ekonomik refah seviyesinin artması ve gelecekten ümitli, moral değerleri yüksek bir toplum oluşturulmasıdır.’’



DURUER; FARKLILIKLARIN KARDEŞÇE YAŞADIĞI MARDİN DÜNYAYA ÖRNEKTİR
Mardin Valisi Duruer Forum’un açılışında yaptığı konuşmada 2.Türkiye-Avrupa Forumu’nun katılımcılarını, Dünya Kültür Mirasın önemli merkezlerinden biri olan Mardin’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyetini dile getirdikten sonra Mardin’den kültürler, dinler ve medeniyetlerin adeta geçit töreni yaptığına değindi.

Vali Duruer konuşmasında tarihe tanıklık eden Mardin’in Türkü, Kürdü, Arabı, Süryanisi, Yezidisi ve Müslümanı ile herkesin kardeşçe yaşadığı ve dünyaya örnek olan bir kent olduğunun altını çizdi
.
Mardin’in yapısıyla ’’Avrupa Kültür Başkenti’’ olmayı hak ettiğini, başlattıkları ’’Tarihi Dönüşüm Projesi’’ kapsamında sokak sağlıklaştırma çalışmalarını uyguladıklarını ifade eden Vali Duruer, tarihi mekânları beton yapılaşmadan tamamen arındırarak, yedi bin yıllık tarihi sağlığına kavuşturmayı planladıklarını söyledi.

 

<<>>



Duruer sözlerini “Farklılıklar toplumlar için bir zayıflık değil, tam aksine bir zenginlik ve üstünlük göstergesidir. AB’nin de özellikle vurguladığı farklılıklarda birleşmek ifadesini, Türkiye ve Mardin yüzyıllar öncesinden farklılıkların zenginlik olduğu bilinciyle hayata geçirmiştir. AB için Türkiye, genç nüfusa sahip bir ülke olarak, hem bölgesel sıkıntıların çözümünde uzlaştırıcı bir güç, hem de örnek alınması gereken bir modeldir. Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Kafkaslara açılan bir köprü konumunda olan Türkiye’nin tam üyelik statüsü elde etmesi durumunda AB, farklı coğrafi, siyasi ve kültürel bölgeler ile doğrudan etkileşime geçme imkanına kavuşacaktır. Türkiye’nin üyeliği Avrupa’nın Ortadoğu, Asya ve Kafkaslar ile iletişime geçmesi için önemli bir platform oluşturacaktır. AB, bunun bilinciyle birliğini Türkiye ile taçlandıracağına inanıyorum. ’’ diyerek tamamladı.



YAKIŞ; TÜRKİYE EKSİKLERİNİ TAMAMLARSA AB’YE GİRMEK YA DA GİRMEMEK ÖNEMİNİ KAYBEDER
Avrupa Uyum Komisyonu Üyesi Milletvekili Yaşar Yakış ise başkanlığını yaptığı ilk oturumda yaptığı konuşmasında Mardin şehrinin tarihi boyunca kültürler arası bir ahengi tüm dünyaya gösterdiğini belirterek, "Avrupa’yı bir kale olarak, tek bir Avrupa yapmanın" yanlış olduğunu söyledi ve Mardin’i görerek kendilerinin (Avrupalıların) müşahede etmesini ümit ettiğini dile getirdi.

Küreselleşmenin dünyayı küçülttüğünü kaydeden Yakış, AB’nin küreselleşmenin avantajları ve dezavantajlarını bir araya toplayan bir inisiyatif olarak ortaya çıktığının altını çizerek, AB’nin küreselleşmenin başarılı örneklerinden biri olduğunu vurguladı.
Yakış, AB’nin Türkiye’ye karşı şu anda izlenilen tavrın geçici olduğunu farz ettiğini söyledi ve bu durumu AB’deki bazı liderlerin "kısa ve dar görüşlülüğüne" verdiğini söyledi.

Türkiye’nin, AB’nin bu tavrına takılıp Avrupa’ya sırtını dönmemesi gerektiğini belirten Yakış, Türkiye’nin ve siyasetçilerin demokratik mekanizmaların daha iyi çalışabilmesi için ne yapılması gerekiyorsa onu yapması gerektiğine vurgu yaptı.

"Türkiye’nin bütün bunları yaptıktan sonra AB’ye girip girmeme konusu önemli olmaktan çıkacaktır" diyen Yakış, Türkiye’nin bu süreci tamamladıktan sonra, AB olsa da olmasa da güçlü bir şekilde Avrupa standartlarında bir ülke olarak yoluna devam edeceğini kaydetti.



İlki TASAM tarafından 5-6 Aralık 2008 tarihinde Polonya’nın Sopot kentinte yapılan ve ikincisi Mardin’de Mardin Valiliği ile TASAM’ın birlikte gerçekleştirdiği Forum’da “Küresel Sorunlar ve Küresel - Bölgesel Çözümler”, “Değişen Avrupa ve Güvenlik Gereksinimleri”, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Katılım Süreci”, “İnsan Hakları, Hukuk ve Demokrasi”, “Enerji ve Enerji Güvenliği”, “Küresel Mali Kriz Karşısında Türkiye ve Avrupa”, “Avrupa Kimliği Tartışmaları: Mikro Milliyetçilik ve Yeni Tehditler”, “Demografik Hareketler, Göç ve İltica”, “Bölgesel Bütünleşme Hareketleri: Yeni Fırsatlar ve Riskler”, “Avrupa Ülkelerinin İç Siyasetlerindeki Dönüşümler ve Avrupa Bütünleşmesi” konuları masaya yatırıldı.

TASAM STRATEJİK VİZYON ÖDÜLLERİ
2. Türkiye - Avrupa Forumu kapsamında 12 Aralık Cumartesi akşamı TASAM Stratejik Vizyon Ödülleri’nin sahiplerine törenle verildi.
Ödüller Stratejik Vizyon Sahibi Devlet Adamı, Siyasetçi, Bürokrat, Bilim İnsanı, Kurum, İş Adamı, Sanatçı ve Gazeteci-Yazar olmak üzere sekiz kategoride verilmekte. Ödüller Türkiye’nin bölgesinde ve dünyadaki saygın konumunun sürekli yükselmesi için farklı fikirleri, uygulamaları ve bilimsel yaklaşımları ile ülkemizin stratejik vizyonunu paylaşan ve Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine taşımak için ciddi çabalar sarf eden devlet adamları, siyasetçiler, bürokratlar, iş adamları, kamu kurumları, sanatçılar, gazeteci-yazar ve bilim insanlarının onurlandırılması amacıyla TASAM Stratejik Vizyon Ödüllerini 2006 yılından beri birbirinden kıymetli kişilere verilmekte.

AHMET ÖZCEYHAN’IN MARDİN & MARDİN DEFİLESİ MUHTEŞEM OLDU
Forum kapsamında, Ankaralı Modacı Kreatör Ahmet Özceyhan’ın kültürel içerikli motiflerden oluşturduğu “Mardin & Mardin” adını taşıyan büyük moda koleksiyonu 11 Aralık akşamı yapılan muhteşem defile ile konukların beğenisine sunuldu.

 

TULUYHAN UĞURLU’DAN "GÜNEŞ ÜLKE ANADOLU" KONSERİ
Sanatçı Tuluyhan Uğurlu,
2. Türkiye - Avrupa Forumu’nun ikinci günü olan 12 Aralık akşamı, Anadolu kültürünü anlatan görsel bir sunum eşliğinde “Güneş Ülke Anadolu” isimli eserini seslendirerek  konukların ve Mardinlilerin gönlünü fetheden bir konser verdi.

 

MAKALELER

tasamyayinlari

1-2 Aralık 2010


{alt}